Son dakıka

31 May 2008

Ayasofya; Cami mi , Kilise mi?


Sen!..
Suskunken; sızlamaz mı, kemikleri Fatih'in
Sen!..
Mahzunken; bükülmez mi boynu Eyub'un
Sen!..
Kilitliyken; kırılmaz mı gönlü milletin

Hıristiyan Dünyasının Ayasofya' ya karşı olan düşünceleri asırlardır değişmemiştir ve değişmeyecektir elbette.

Ayasofya'nın camii olarak açılması nasıl ki Müslümanlar için hasret ise, batı alemi için kilise olarak tekrar açılması en büyük emelleridir. İlerleyen satırlarda bunları göreceğiz.

10 Ağustos 1948 de Yunan tebaasından Vasilios Ph. Karamanolis yazdığı iki sayfalık mektupta şunları kaleme alır...'Ayasofya'nın üzerinde meşru hakkı olanlara devredilmesi ve kuruluş amacına yönelik faaliyet gösterir hale getirilmesini. Yunanistan'ın yapacağı yardımlarla yeni yapılacak binanın barışa hizmet edecek manevi bir merkez halinde yeniden meydana getirilmesini' istemiştir.

1955 veya 58 yılında Almanya'nın Münih kentinde yapılan Bizantologlar toplantısında Kardinal konuşmasını şöyle tamamlar.'Ayasofya'nın kubbesindeki haçın ışığı hiç bir zaman sönmeyecektir.

Konuşma sonunda dakikalarca ayakta alkışlanır bu sözler. Ve bu durum Avrupa'nın Ayasofya hakkındaki görüşlerini apaçık ortaya koymaktadır.


Çok değil daha 1989 yılında tamiratı biten patrikhanenin açılış merasime katılmak üzere çeşitli ülkelerden parlamenterler İstanbul'a gelirler. Aralarında Yunanlılar da vardır. Papazların nezaretinde Ayasofya ziyaret edilir. Heyet Hz İsa ikonasının önünde şükür secdesine varır. Heyette bulunan Atina üniversitesi Rektörü Statopulas 'Neden önce Patrikhane değilde Ayasofya yı ziyaret ettiniz' sorusuna


-"Bir Yunan için Ayasofya her zaman Patrikhaneden daha önemlidir," cevabını verir. 'Burası bir müzedir. Müslümanlar dahi burada ibadet yapamıyorlar. Siz rahatlıkla yapıyorsunuz; ama kanunlar buna izin vermiyor, yani ibadet etmek yasak. Siz nasıl yapıyorsunuz?" sorusuna verdiği cevap aklı selim olanlara manidar gelecektir.

- Ayasofya sizin için müze olarak kullanılıyor. Ama bizim için ebediyen kilisedir. Ayasofya kilisedir ve öyle kalacaktır.


*
Arzu ederseniz biraz daha yakına gelelim... Altı sene öncesine...

Tarih 1 Şubat 2002

Avrupa Parlamentosu'nda AKPM üyelerinden Romen Corneliu Vadim Tudor öncülüğünde 15 i aşkın Avrupa Ülkesinden 27 milletvekilinin imzasıyla 'Ayasofya'nın Hıristiyan Dünyasına İadesi' başlıklı bir karar önergesi sunulmuştur.

Bu önergeye karşı, dönemin Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi başkan Yardımcısı ve Türk Delegasyonu Başkanı Uluç GÜRKAN, AKPM başkanına bir mektup göndererek 'İstanbul'un Contantinipole adıyla anılmasına ve İşgal altındaki görkemli Hıristiyan kenti olarak tanımlanmasına sert tepki gösterir. Ayasofya'nın y.y boyu cami olarak kullanılmasının ardından Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte dinlere saygı anlayışı çerçevesinde müzeye çevrildiğini ifade eder.

1967 yılında Efes'e gelip inancı gereği hacı olan Papa 6.Paul Efes'ten İstanbul'a geçer. Ayasofya' yı ziyaret eder. Cami kısmında diz çöker, yanında devrin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil olduğu halde, nezaketen bakandan izin istemiş, ancak cevabını beklemeden istavroz çıkarmış, ibadetini tamamlamış yere kapanıp zemini öpmüştür.

18 Temmuz 1932 yılında ilk defa Türkçe ibadet denemesi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 636 sayılı yazısı ile Ayasofya camiinde denenmiştir.

30 Kasım 1965 yılında Manisa Milletvekili Sami Binicioğlu ile Kütahya Milletvekilli Kemal KACAR Meclis başkanlığına bir önerge vererek Ayasofya camiinde ezan okunmasını istemişlerdir.

Ecevit-Erbakan hükümeti döneminde Ayasofya müze bölümüne dokunulmadan camii kısmı ibadete açılır diye ümit edilmiştir. Bir basın toplantısında Ecevit'e ' Ayasofya'yı ibadete açacakmısınız ?' sorusuna Ecevit'in şöyle cevap verdiği nakledilir.

'Ayasofya'da bir takım resimler vardır, Müslümanlar resimlerin bulunduğu yerde namaz kılmazlar.'

Burada şunu belirtmekte fayda vardır. Ayasofya'nın cami kısmında her hangi bir resimli mozaik bulunmamaktadır.

1994 yılında Isparta Milletvekili Ertekin Durutürk, Ayasofya Camii'nin ibadete açılması ve Topkapı sarayı Kutsal Emanetler Dairesi'nde sürekli Kuran-ı Kerim okunması ile ilgili kanun teklifini, TBMM başkanlığına vermiştir.

Sayın Ertekin bey'in bu teşebbüsü 1994 yılı Nisan-Temmuz ayı görsel medyasında büyük yankı uyandırmıştır. Koalisyonun SHP kanadı, işi koalisyonu bozmaya kadar götürmüş, SHP genel sekreteri olan Fikri SAĞLAR, Ayasofya İbadete açılırsa, bizde hükümeti bozarız sözlerini sarfetmiştir. Son olarak Kültür Bakanı İstemihan ATALAY zamanında, üç minarenin hoparlörü kaldırılmış, ezan okunan minare sayısı bire indirilmiştir.

Konu uzun ve derin...

Dağıtmamaya çalışarak, arşivimden ancak bu kadarını toparlamak nasip oldu... Yazımın başında bulunan bukle Necati Çavdar'a aittir.

Sevgi ve Hürmetlerimle...

Hiç yorum yok:

Google Gruplar
irfanmektebi@hotmail.com grubuna kayıt ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Benim Peygamberim

İlgili aramalar: müzik - ilahi -  ilahi