Son dakıka

16 May 2008

israil asker istiyor..

Bülent Esinoğlu

Amerika’nın asker istemesine alışmıştık.

G.Kore’ye asker gönder, gitti.

Somali’ye asker gönder, gitti.

Bosna’ya asker gönder, gitti.

Afganistan’a asker gönder, gitti.

Lübnan’a asker gönder, gitti.

NTV-MSNBC’nin haberine göre İsrail Batı Şeria’dan çekilebilmesi için

Türkiye’den asker istemiş.

Soroz ne demişti? Sizin en iyi ihraç malınız ordudur.

Biz de ihracatı hızlandırıyoruz.

Büyük Ortadoğu Projesi “bindi bir alamete, gidiyor kıyamete”. Amerika’nın

İran’a saldırması düşündüğümüzden erken olacağa benziyor. Amerika Irak’ın

kuzeyindeki aşiret liderleri vasıtası ile İran’la doğrudan temas kurmuş. Lübnan’daki

Hamas birliklerine ve Irak’lı Şiilere yardımı kesmesini istemiş. Yoksa İran’ı

vuracağız denmiş.

Ahmedinecat gecikmeden cevap verdi.

“Lak, lak etmeyin, savaşacaksak savaşalım.”

İran Amerika’yı Irak’ta bitirecek. Ama bence acil sorun Lübnan’dadır.

Amerika Lübnan’ı elinden kaçırmak üzere. Önce oraya müdahale edecek. Çünkü Hamas

Batı Lübnan’ı denetimi altına aldı. Şimdi Kuzey Lübnan’a ilerliyor.

Hıristiyan dünyası aynı 1952’de olduğu gibi gene Türkiye’nin yardımını talep

ediyor.

1952’de Müslümanlar ile Hıristiyanlar savaşırken, Amerika’nın talebi üzerine

Hıristiyanlara silah yardımı yapmıştı. Türk Halkı bunu 50-55 yıl sonra öğrenebildi.

Hala bilmeyen milyonlarca insan var. Silahları taşıyan pilotlar hatıralarını

yazmasaydı bizde öğrenemeyecektik.(Hüseyin Avni Sağesen)

Çok istiyorum. Amerika İran’a saldırır. Gününü görür.

Amerika bize, İran kadınının başının örtüsünü ve çarşafını anlattı. Gerçek

İran bizim haber portallarımıza hiç düşmüyor. Türkiye’de Amerikan tasallutu olduğu

sürece de düşmez.

İran üçüncü nesil savaş uçağını kendisi üretiyor. Tanksavar ve uçaksavar

silahlarını kendisi üretiyor. AIDS ilacını üretiyor ve satıyor.

Batı kurumları İran’ın iç işlerine karışamadığı için Batı İran’ı içten

kemiremiyor. 2000 yıllık devlet gibi devlet. Dünya Bankası, IMF, OECD, NATO gibi

kurumlar yok. Kendi kültürü var. Kendi yaşam tarzı var. İran’ın hangi kültürü

benimseyeceğini dışarıdan dayatamazsınız. Sizin demokrasi anlayışını ille alacaksın

diyemesin.

Hiçbir İranlı aydında Amerika olmazsa, Avrupa olmazsa yaşayamayız düşüncesi

yoktur.

İşte İran’ı güçlü yapanda budur.

Emperyalizme teslimiyet önce işbirlikçi tüccarda, sonra kendine güvensiz

aydında daha sonrada halkta oluşur.

SAADET PARTİSİ ANKARA GENÇLİK KOLLARININ BASIN AÇIKLAMASI

Biz Saadet Partisi Ankara Gençliği olarak bugün burada Siyonist İsrail'in özelde Filistin topraklarında genelde ise bütün dünya coğrafyasında kendi çirkin emellerini gerçekleştirmek üzere hüküm sürdürdüğü insanlık dışı uygulamaları telin etmek üzere bir araya toplandık.



14 Mayıs 1948 yılında yani bundan tam 60 sene evvelinde işgalci Siyonizm Filistinli kardeşlerimizin topraklarına türlü hile ve desiselerle alçakça konmuş ve 60 yıldır o kutsal topraklarda, o Mescid-i Aksa'nın, o Kudüs'ün bulunduğu mukaddes coğrafyada her türlü zulmü, her türlü rezaleti ve her türlü vahşeti göstermekten geri durmamıştır.



60 yıldır Filistin sokaklarında ne olduğu belirsiz belhum adalar cirit atmakta, kadınlar dul, çocuklar yetim bırakılmaktadır. Daha göbek bağı kopmamış bebekler hunharca katledilmektedir. İnsanlığı tarih boyunca utandıracak bu tablo sadece Filistin'de değil 5600 yıllık alçakça planın gerçekleşmesi uğruna Keşmir'de, Somali'de, Afganistan'da, Çeçenistan'da, Irak'ta, Lübnan'da ve yeryüzünün daha birçok coğrafi bölgesinde hüküm sürmektedir. Ve ne hazindir ki bütün bu utanç dolu, bu kan dolu tabloya rağmen dünya kamuoyu iğrenç sessizliğini bozmama küstahlığını 60 yıldır devam ettirmektedir.



Kıymetli basın mensupları!

İlk başta bir noktayı açık ve net bir dille belirtmek zorundayız. Biz Saadet Partisi Ankara Gençliği olarak bugün Filistinli kardeşlerimizin topraklarına yerleşmiş sözüm ona İsrail Devleti karşısında asla sessiz kalamayız. Biz Milli görüş gençliğiyiz. Sahip olduğumuz iman gereği, sahip olduğumuz inanç gereği hiçbir şekilde boyunlarını büküp oturanlardan olamayız. Çünkü bizler biliriz ki zulme karşı susmak dilsiz şeytan olmakla eş değerdir. Bu yüzden bugün burada toplanarak asli vazifemizi yerine getiriyor ve bütün benliğimizle, bütün yüreğimizle zalimler için yaşasın cehennem diye haykırıyoruz.



Şüphesiz ki insanlık tarihi hak ve batıl mücadeleleriyle, savaşlarıyla, kavgalarıyla doludur. Bir bakarsınız ki tarih yapraklarına Nemrutlar ortaya çıkmıştır. Firavunlar peyda olmuştur. Ebu Cehiller cirit atmaya başlamıştır. Ve bu zalimler tıpkı bugünkü ahfadı gibi yine bir zamanlar kendi çirkin emelleri için bütün insanlığı kendilerine köle kılmak için yaşamışlardır. Ancak hiçbir zaman hiçbir şartta emellerine muvaffak olamamışlardır. Çünkü tarih bir gerçeği daha ortaya koymaktadır. Ne zamanki Firavunlar ortaya çıktı, Nemrutlar tarih sahnesinde yer aldı; onların karşılarına Âlemlerin Rabbi olan ALLAH(c.c) onlarla mücadele edecek, onlara karşı duracak ancak ve ancak hakkın zihniyetine sahip Hz Musa'ları, Hz. Ömer bin Hattab'ları, Selahaddin Eyyubi'leri, Abdulaziz Rantisi'leri, Ahmed Yasin'leri çıkarmıştır. Ve tarih yapraklarını karıştırdığınız zaman göreceksiniz ki nihai zafer her zaman için hakkın zihniyetine sahip olan mustazafların olmuştur. Bu yüzden sakın ola ki bugün sahip oldukları medeniyetlerinin gücüne güvenerek azgınca davranışlarda bulunmasınlar. Bu şüphesiz ki çok büyük bir aldanış olacaktır. Çünkü tarih şahittir ki yeryüzünde kanı, gözyaşını, vahşeti hâkim kılmanın mücadelesini veren bütün güçler yok olmaktan kurtulamamışlardır. İşte Bedir! İnsanlığın hatırdan çıkartmadan belleklerde her zaman için muhafaza etmesi gereken tarihi ders. Bedir'de bugünkü jakoben kodamanların dedeleri zaferden fazlasıyla emindiler. Seküler anlayış içerisinde onlar İslam'ı tarihten sileceklerdi. Ve adalet bayrağını dalgalandıran Müslümanların dini İslamiyet'e son vereceklerdi. Ancak inanan, şehadet sevdasıyla yaşayan ve ne olursa olsun yeryüzüne Hakkı Hâkim kılma davasından asla ve asla geri dönmeyen mücahitler sahip oldukları imanlarıyla ileri atılmış ve Bedirde tarihi zaferi elde ederek o dönem hüküm süren Peygamber Efendimizle dalga geçen her türlü iğrençliği yapmaktan geri durmayan medeniyetin sembolü Ebu Cehil'i cehenneme göndermişlerdi. Ve yine Hendek'te, Mute'de, Tebuk'te, Huneyn'de ve siyonistlerin asla unutamadığı, hatırladıkça tir tir titredikleri Hayber'de ve daha sayılamayacak kadar birçok yerde Peygamber'in ordusu aynı dersi defaten vermişti. 1400 sene evvelinde Hak merkezli toplumsal düzeni kuran Efendimiz ve Efendimiz'in sahabelerinin yolunda yürüyen ecdadımız aynı dersi Kudüs'te Selahattin'le, Malazgir'te Alparslan'la, İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet Han'la vermiştir.



Bundan dolayı çok kısa bir zaman sonrasında, ALLAH(c.c)ın izniyle göreceksiniz ki bizler artık bu Siyonist Büyükelçiliğinin önünde değil mazlum coğrafyanın tam manasıyla kurtuluşunu kutlamak adına Filistin, Patani, Somali, Çeçenistan büyükelçiliklerinde toplanıp ellerimizi gökyüzüne kaldıracağız ve mazlumlarla mahrumların RABBİ'ne şükredeceğiz.



Kıymetli basın mensupları!

Gelinen bu noktada Filistin gönüllülerini el ele vermeye davet ediyor ve özgür Kudüs sevdalısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın talebeleri ve Milli Görüş hareketinin Ankara Gençliği olarak İşgalci İsrail'in yok oluşunun mutlak olduğunu buradan bütün dünyaya ilan ediyoruz. Her ne pahasına olursa olsun bu zulüm bitecek, sömürü düzeni sona erecek, yeryüzünün modern Firavunları yok olacak, kurulan sömürü düzeninin yerini adil düzen alacaktır. Filistinli kardeşlerimizle yürek yüreğe kutlu intifadaya omuz verdiğimizi haykırıyoruz. Zulmü kaldırıp atacak eller bizimdir.



Son olarak bu gece saat 22.00'da bütün Seyyid Çavuş'ların, Nene hatunların, Şahinbeylerin torunlarını 5 dakikalığına ışıkları kapatıp YARABBİ EĞER BU ZALİMLERİ ISLAH EYLEMEYECEKSEN EN KISA ZAMANDA KAHHAR SIFATINLA KAHREYLE diye dua etmeye çağırıyoruz.



Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyoruz.



SAADET PARTİSİ ANKARA İL GENÇLİK KOLLARI

Sevdikleri 3 şey...

RAHMAN,RAHİM ALLAH ADINA DE Kİ:

SİZE BİR TEK ÖĞÜDÜM VAR; İSTER BAŞKALARIYLA BİRLİKTE İKEN İSTER YALNIZ, ALLAH'IN HUZURUNDA BULUNDUĞUNUZUN BİLİNCİNDE OLUN.

(SEBE 46)

Peygamber efendimiz buyurdular ki:

Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi: güzel koku, helal nisa (kadın) , gözüm nuru olan namaz —Hz.

Ebubekir (r.a) ise bana üç şey sevdirildi ya rasulullah:

senin yüzüne bakmak Kızımın Rasulullah'ın zevcesi olması, senin yolunda mal harcamak

—Hz. Ömer (r.a) bana üç şey sevdirildi.

İyilikle emretmek, kötülükten nehyetmek eski kaftan giymek

—Hz. Osman(r.a) Dünyada bana üç şey sevdirildi.

Aç doyurmak, kuran okumak, çıplak giydirmek

—Hz. Ali (r.a) bende dünyadan üç şeyi sevdim:

misafire hizmet etmek, yaz gününde oruç tutmak, düşmana kılıç vurmak

—İbni Abbas (r.a) : Bana da üş şey sevdirildi:

mahlûkattan uzlet,Allah ile ünsiyet,Allah'a tövbekâr olmak

—Hz. Hasan (r.a) : Bana da üç şey sevimli geldi:

geceleri namaz kılmak, sözün doğrusunu söylemek, hastaları ziyaret etmek

—Hz. Hüseyin (r.a) : Ben üç şeyi sevdim:

Allah'a Muhabbet,Allah için fukaraya şefkat,Allah yolunda şahadet

—Hz. Hamza (r.a) Bana da üç şey sevimli gelir:

Ahde vefa, emaneti eda, cemaate devam

—Hz. Ayşe bana sevimli gelen üç şey:

ana babaya ikram, helal kazanç, haramdan sakınmak

—Hz. Fatıma ise:

yetimlere şefkat, komşuya ihsan, fakir ve zayıflara merhamet

Mikail (as) : ağlayan göz, zikreden lisan, titreyen kalb

—İsrafil (as) :ilmiyle amil âlim, sabırlı zahid, acize yardım

—Azrail (as) :Allah'a tevekkül,Allah'ın kaderine rıza,Allah'ın emrine itaat


—Cebrail (as) :delalette olanları hidayet etmeyi, Allah'a itaatkâr olan gariplerle ünsiyet etmeyi,

darlık içinde olan ailelere yardım etmeyi..
_________________


Her gönül bir tek sevgiliye müştaktır aslında..Ne var ki kıblesi yanlıştır..! ! !
Google Gruplar
irfanmektebi@hotmail.com grubuna kayıt ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Benim Peygamberim

İlgili aramalar: müzik - ilahi -  ilahi