Son dakıka

14 Nis 2009

SABIR SABIR SABIR


SABIR



Ey iman edenler sabr edin ;ve sabırda yarışın...

....
Sabır birkaç türlüdür: Allah'ın emirlerine uymakta sabretmek (sebat),
Allah'ın yasaklarından uzak durmada sabretmek (direnmek), musibete,
bilhassa ilk şok anının sarsıntısına karşı sabretmek (katlanmak)
.
Sabır Müminin en önemli özelliklerinden biridir. Kur'ân-ı kerim'de
Allah (cc) sabredenlerle yanında olduğunu haber vermektedir. Ancak
sabır meskenet ve zillet demek değildir. Sabırla meskenet ve zilleti
birbirinden ayırmak gerekir. Bu bakımdan her şeyden önce sabır
kavramının iyi ve doğru tanınması gerekmektedir.

İslam'da "... övülen ve tavsiye edilen sabır, iman ve salih amelle hak
ve hayır yolunda sabırdır ki bu, şecaat, sadakat, mertlik şiârıdır.
Yoksa her kötülüğe katlanmak, her zillete boyun eğmek, pislikler içine
düşüp de her ne pahasına olursa olsun, ondan çıkmaya, kurtulmaya
çalışmamak, çabalamamak, ilişik etmemek, batılda, fenalıkta ne olursa
olsun, saplanıp kalmak ve şerre rıza demek olan atalet, zillet ve
meskenet ile çöküşten ibaret bulunan duygusuzluk değildir" İslam'da
övülen ve tavsiye edilen sabır, bir dinamizm, bir hareket, bir direnç
ve bir kurtuluş kaynağıdır. En çetin imtihanlardan başarıyla çıkmayı
sağlayacak bir anahtardır. Çünkü:
Başa gelen musibetlerin, felaketlerin sıkıntılarından, bunalımlarından
ancak sabırla çıkılabilir.
Günahların, masiyetlerin karanlığına sabırla düşülmez.
Nefse ağır gelen taatların meşakkatlerine sabırla katlanılır ve
aydınlığa kavuşulur.
Ciddi bir işte başarıya ulaşabilmek ve güzel sonuçlar elde edebilmek,
ancak sabırla mümkün olur.
İnsan bazen başına gelen musibetlerden öyle daralır ki içinde
bulunduğu bu durumdan asla kurtulamayacağını zanneder. Halbuki başına
gelen musibetlere karşı tahammül edebilen, karamsarlığa kapılmayan,
bütün bunların, nihayet birer imtihan olduğunu düşünerek Yüce
Yaratıcının takdirine teslimiyet gösterip sabredebilen kimseler,
acıların, ümitsizliğin, sıkıntıların karanlıklarından kurtularak
aydınlığa çıkarlar. Tabii burada imanın büyük bir rolü vardır. Çünkü
iman edenler, başlarına gelen musibetlerin birer imtihan olduğunu,
bunlara sabrederek Cenab-ı Hakkın müjdelediği mükafatlara nail
olacaklarını bilirler. Bundan dolayı hakiki mü'minlerin, başlarına
gelen musibetlerin sebep olduğu acıların ve sıkıntıların
karanlıklarından kurtulmaları daha kolaydır.
İnsanın başına gelen musibetlerin ve felaketlerin vereceği acı ve
sıkıntılardan daha beteri, günahların ve masiyetlerin zulmetidir.
Allah etmesin, insan, nefsinin kötü arzularına yenilir de günahların
içine düşer, masiyetlere dalarsa -kendisi farkında olmasa bile-
korkunç bir karanlığın içine yuvarlanmış olur. Bu korkunç karanlığa
düşmemek için sabır gerekir. Bütün çekiciliklerine rağmen hahamların
cazibesine kapılmamak, sürükleyeceği çirkin ve kötü sonuçları
düşünerek geçici birtakım zevklere boyun eğmemek ancak sabırla mümkün
olur.
İlim adamlarının benzetmesiyle günahlar, zehirli tatlılar gibidir.
İnsan onların göz alıcılığına dayanamaz ve sabredemeyerek tadarsa
manen zehirlenmiş olur. Halbuki sabredenler, bütün çekiciliklerine
rağmen o zehirli tatlılardan yemezler. Çünkü onlar bilirler ki
Cehennem şehvetlerle perdelenmiş günahların cazibesinin arkasına
saklanmıştır.
Masiyetlerin karanlığına düşmemek için nasıl sabır gerekiyorsa onlara
bulaşmış olanların kurtulması için de sabır gerekir. Çünkü kişinin
içine düştüğü veya alıştığı masiyetten kurtulabilmesi kolay değildir.
Bu, ciddi bir tövbe gerektirir. Tövbe ise yanlış gidişe dur deyip
hakkın aydınlığına dönüş yapmak demektir. Bu da sebat, azim, tahammül
ve irade ister yani sabır ister.
Allah'a hakiki manada kulluk da sabırla olur. Güzel güzel ameller
yapabilmek, taatlar işlerken karşılaşılacak meşakkat ve külfetlere
severek katlanabilmek, Allah yolunda mücahede edebilmek, iyiliği emir
kötülüğü nehyde yer alabilmek hep sabır ister.
Sabreden başarır. Hedeflenen güzel sonuçlara sabırla ulaşılır.
Sabredenler kolay kolay kaybetmezler. Bu yüzden zafer de sabırla elde
edilir. Sabredenler yaptıklarının karşılığına daima en güzel bir
şekilde nail olurlar.
Çeşitli buluşlar yaparak insanlığa hizmet edenler, bu buluşlarını uzun
süre sabırlı çalışmalar sonucunda ortaya koymuşlardır. Nice güzel
eserlerin ve buluşların arkasında hep sabır vardır. İşte böyle
mükemmel sabır örnekleriyle bir çok karanlıklar aydınlatılabilir,
insanlığa ışık saçılır.
Sabır büyük bir hazinedir ve sabrı Allah isteyene verir. Peygamber
Efendimiz mealen şöyle buyurmuştur:
"... Bir kimse sabretmek isterse Allah ona sabır verir. Hiçbir kimseye
sabırdan daha hayırlı ve daha kapsamlı bir ihsanda bulunulmamıştır.
Şunu hiçbir zaman unutmamalıdır: Sabredenlere mükafatları hesapsız bir
şekilde ödenir ve Allah sabredenlerle beraberdir.

Hiç yorum yok:

Google Gruplar
irfanmektebi@hotmail.com grubuna kayıt ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Benim Peygamberim

İlgili aramalar: müzik - ilahi -  ilahi